Yükleniyor

Bizim Makaleler

Hukuk dünyasında güncel gelişmeleri, yasal düzenlemeleri ve önemli davaları takip etmek ister misiniz? Alanında uzman avukatlarımız tarafından hazırlanan makalelerle **hukuki haklarınızı öğrenin** ve bilinçli hareket edin. Adalet sistemine dair en doğru bilgiler için bizi takip edin.

TUTUKLULUĞA İTİRAZ DİLEKÇESİ - Uyuşturucu ve Uyarıcı Madde Ticareti Yapma veya Sağlama (Gizli Soruşturmacı)

ANKARA BATI İLGİLİ ASLİYE CEZA MAHKEMESİNE

Gönderilmek Üzere

ANKARA BATI 1. SULH CEZA HAKİMLİĞİNE

SORUŞTURMA NO : 2024/XXXXXXXXXXX

ŞÜPHELİ : XXXXXXXXXX

MÜDAFİİ :  Av. Üsame Gürhan BABAYİĞİT

         GMK Bulvarı No:12/136 Çankaya ANKARA

İSNAT EDİLEN SUÇ   : Uyuşturucu ve Uyarıcı Madde Ticareti Yapma veya Sağlama

TUTUKLAMA KARARININ

VERİLDİĞİ TARİH        : XXXXXXXXXX

KONU                            : Tutuklama kararının kaldırılması ve Müvekkilin serbest bırakılması talebimizden ibaret dilekçemizdir.

AÇIKLAMALAR :

Müvekkil XXXXXXXXX hakkında Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığı’nca uyuşturucu ve uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama suçunu işlediğinden bahisle soruşturma başlatılmış, Müvekkil Ankara Batı 1. Sulh Ceza Hakimliği’nin XXXXX sorgu sayılı kararı ile XXXXXXXXXXX tarihinde tutuklanmıştır. 

Hakimlik tarafından verilen tutuklama kararı hukuka aykırı olup, incelenmesi neticesinde kaldırılarak müvekkilin tahliyesine karar verilmesi gerekmektedir. Şöyle ki;

Müvekkil geçimini taksicilik yaparak idame eden bir vatandaştır. Dosya kapsamında alınan hukuka aykırı deliller doğrultusunda müvekkil uyuşturucu ticareti suçuna ilişkin hiçbir işlemde bulunmamıştır. Gizli soruşturmacı polislerin azmettirici davranışları sonucunda elde edilen hukuka aykırı deliller tutuklamaya gerekçe olamaz.

İlgili deliller hukuka aykırı olarak atanan gizli soruşturmacıların oluşturdukları raporlardan ve TCK 140'a ilişkin hukuka uygun bir karar olmaksızın kaydedilen müvekkilin görüntülerinden ibarettir. İşbu deliller hukuka aykırı olup rapor içinde çelişkiler barındırmaktadır ve gizli soruşturmacıların azmettirmesi sonucunda elde edilmiştir. 

Müvekkilim hakkında basit şüpheyi bile aşmayacak derece dosyada delil bulunmamasından dolayı yargılamanın sonunda hakkında beraat kararı verilmesi kuvvetle muhtemel olan  bu dosyada  müvekkilin tutuklanması hukuka,hakkaniyete ve Türk Ceza Hukuku’nun genel ilkelerine aykırıdır.

Müvekkilimin sabit adresi mevcuttur. Müvekkilim taksiclik ile elde ettiği gelir ile bakmakla yükümlü olduğu 3 kişilik bir ailesi vardır ve babası TSK personeli emeklisi olup geçim sıkıntısından dolayı ek olarak terzilik yapmaktadır. Müvekkilimin yargılama süresince tutuklu olması durumunda ailesi ve kendisi maddi manevi sıkıntı içerisine girecektir. Ayrıca müvekkilin sabıka kaydı bulunmamaktadır. Dolayısıyla müvekkil suça meyilli bir kişiliğe sahip değildir.

Cmk Madde 100 – (1)’ Kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut delillerin ve bir tutuklama nedeninin bulunması halinde, şüpheli veya sanık hakkında tutuklama kararı verilebilir.’ Maddesinde de belirtildiği üzere tutuklama kararı için kuvvetli suç şüphesi ve somut delil gerekmektedir. Fakat olayımızda sadece gizli soruşturmacı polis  kayıtlarından başka herhangi bir suç şüphesini kuvvetlendirecek delil bulunmamaktadır. 

Yargıtay 10. Ceza Dairesi, gizli soruşturmacıların sanıkları suça teşvik edecek şekilde hareket etmeleri durumunda elde edilen delillerin hukuka aykırı olduğunu belirtmiştir. Bu tür delillerin hükme esas alınamayacağı ve sanığın beraati yerine mahkûmiyetine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğu ifade edilmiştir. Dosyada delillerin elde edilme şekli azmettirme iledir. Ekte bulunan 

Yargıtay 10. Ceza Dairesi, 13.03.2023 tarihli ve 2021/15492 E., 2023/2074 K. sayılı kararında bu şekilde elde edilen deliller sebebiyle sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir.

Cmk madde 100/2 de belirtilen delil karartma şüphesi somut olayımız açısından herhangi bir durum  teşkil etmemektedir. Zira dosya içerisinde yukarıda da belirttiğimiz üzere sadece tape kayıtları bulunmaktadır. Yargıtay kararları ve AİHM tarafından verilen kararlarda da inceleneceği üzere dosyada sadece tape kayıtlarının bulunması ve gizli soruşturmacı kayıtlarını destekleyecek somut delillerin olmaması nedeniyle sadece gizli soruşturmacı kayıtları delil teşkil etmemektedir.

Aihs Madde 5/c): ‘bir kimsenin, bir suç işlediği hususunda makul bir kuşku bulunması üzerine ya da bir suç işlenmesini yahut suç işledikten sonra kaçmasını önlemek için makul olarak gerekli bulunduğu düşünülen hallerde, o kişiyi yetkili yasal makam önüne çıkartmak amacıyla, hukuka uygun olarak gözaltına alınması/(yakalanması) ya da gözaltında/(tutuklu olarak) tutulması’ maddesinde de açıkça belirtildiği üzere tutuklama kararı verilebilmesi için en azıdan makul şüphenin olması ve kaçma ihtimalinin bulunması gerekir. Fakat somut olayda bırakın maddede yazan makul şüphe unsurunu basit şüphe bile bulunmamaktadır. Yukarıda da daha önce belirttiğimiz üzere müvekkilim 3 kişilik ailesine bakmakta olup sabit bir oturma ikametgahı ve sabit bir ikametgahı bulunmaktadır. Böylesine çalışmak zorunda olup ailesine bakmakta olan kişinin ev adresi ve iş yeri adresi alenen açık olduğu bir durumda tutuklama kararının neye dayandırıldığını anlamak güçtür.

Yargıtay 20.Ceza Dairesi’nin istikrarlı kararlarında da belirtildiği üzere ‘sadece ses kayıtlarını baz alarak, başka hiçbir delilin bulunmadığı dosya kapsamında anlaşılmakta olup ilk derece mahkemesinin vermiş olduğu mahkumiyet kararının bozulması, sanığın beraatine….’ Şeklinde verilen kararlar dikkatli bir şekilde incelendiğinde, somut olayımızla ilişkilendirildiğinde yargılamanın sonucu BERAAT olarak gözükmekte olup şu durumda tutuklamaya dair gereken hiçbir unsurun oluşmamasından dolayı Ankara Batı Sulh Ceza Hakimliği’nin vermiş olduğu tutuklama kararı yerinde değildir.

Müvekkilin Ankara İl Emniyet Müdürlüğü'nde alınan ifadesinden önce kendisine avukatına ifadeden önce dosyada gizlilik/kısıtlılık kararı olduğu söylenerek dosya gösterilmemiş, müvekkil hukuka aykırı şartlar altında ifade vermiştir. Bu koşullarda verilen ifade sonucu müvekkil hukuka aykırı yöntemlerle elde edilen deliller ile yöneltilen suçlamalara karşı etkili savunma yapamamış ve sonrasında haksız şekilde tutuklanmıştır. 

NETİCE-İ TALEP : Müvekkilin üzerine atılı suçlamayı kabul etmemekteyiz,sayın mahkemenin resen göz önünde bulunduracağı sair nedenlerle,en ağır tedbir olan tutuklama yoluna gidilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan ve amacına hizmetten ziyade ikinci bir mağduriyet doğurduğundan itirazımızın kabulü ile Ankara Batı 1. Sulh Ceza Hakimliği tarafından şüpheli hakkında verilen tutuklanmasına ilişkin kararın kaldırılmasına,müdafisi bulunduğumuz şüphelinin tahliyesine,Sayın Mahkeme aksi kanaatte ise Adli Kontrol Hükümlerinin uygulanmasına,lehe olan hükümlerin uygulanmasına,tutuklu müvekkil hakkındaki tutuklama kararının kaldırılarak,salıverilmesine karar verilmesini mahkemenizden saygılarımla arz ve talep ederim. ...../......./.......

 

ŞÜPHELİ MÜDAFİİ

 

Av. Üsame Gürhan BABAYİĞİT